İçeriğe geç

Gaiplik kararı nasıl verilir ?

Gaiplik Kararı Nasıl Verilir? Psikolojik Bir Perspektif

Bir psikolog olarak sürekli merak ederim: Bir insan kaybolduğunda, geride kalan kişiler ne tür psikolojik süreçlerden geçer? Kaybolan kişinin geri dönmeyeceğini kabul etmek, sadece bir hukuki işlem midir, yoksa derin bir içsel dönüşüm mü gerektirir? Gaiplik kararı, bir kişinin fiziksel olarak kaybolmasının ardından verilen, onun artık hayatta olduğunun varsayılamayacağını belirten hukuki bir karardır. Ancak bu karar, yalnızca hukuk alanında bir işlem değil, geride kalanların zihinsel ve duygusal süreçlerini derinden etkileyen karmaşık bir durumdur. Peki, bu karar nasıl verilir ve bu kararın psikolojik anlamı nedir? Gelin, bu soruyu bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarından inceleyelim.

Gaiplik Kararının Hukuki Süreci

Gaiplik kararı, bir kişinin uzun süre kaybolduğuna dair kanıtların bulunduğu ve o kişinin sağ olup olmadığına dair herhangi bir bilgi alınamayan durumlarda mahkeme tarafından verilen bir karardır. Türkiye’deki hukuki çerçeveye göre, bir kişinin kaybolduğundan itibaren en az 1 yıl geçmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında, kaybolan kişi hakkında yapılan tüm araştırmalara rağmen herhangi bir iz bulunamıyorsa, mahkeme bir gaiplik kararı verebilir. Ancak bu karar yalnızca hukuki bir işlem değil, aynı zamanda geride kalan kişinin içsel dünyasında önemli değişimler yaratır.

Bilişsel Psikoloji: Gerçeklik ve Kabulleniş

Bilişsel psikoloji, insanların dünyayı nasıl algıladığını ve düşünsel süreçleri nasıl yürüttüğünü inceler. Gaiplik kararı, kaybolan kişiyi arama sürecinin ardından, geride kalan kişi için zihinsel bir “boşluk” yaratır. Bilişsel düzeyde, bu kayıp ilk başta bir tür “belirsizlik” yaratır. İnsanlar, kaybolan kişinin geri dönme olasılığını zihinlerinde sürekli olarak taşırlar. Ancak gaiplik kararı verildiğinde, bu belirsizlik sona erer ve kişi, kaybolan eşinin ya da yakınlarının artık geri dönmeyeceğini kabul etmek zorunda kalır.

Bu noktada bilişsel psikoloji açısından önemli olan, kişinin “gerçekliği kabul etme” sürecidir. Bilişsel yapı, kaybolan kişiyi bir tür “öngörülebilir gerçek” olarak kabul etmekte zorlanabilir. Gaiplik kararı, insanların gerçeği kabullenmesine yardımcı olur; ancak bu kabullenme süreci, zihinsel bir adaptasyon gerektirir. Kişi, kaybolan kişinin yaşamadığı gerçeğini kabullenmeye başladıkça, eski düşünsel yapı da değişir. Bu, bireyin tüm yaşamını yeniden düzenlemesi anlamına gelebilir.

Duygusal Psikoloji: Yas ve Kayıp Süreci

Duygusal psikoloji perspektifinden bakıldığında, kaybolan bir kişi hakkında alınan gaiplik kararı, derin bir yas sürecini başlatır. Kaybın geride bıraktığı duygusal boşluk, kişinin yaşamında önemli bir etkiye sahip olur. Kaybolan kişiyle olan bağ, tıpkı bir ölümde olduğu gibi zihin ve kalpte hissedilir.

Bu noktada, yas süreci (veya Grief) devreye girer. Ancak gaiplik kararı, bu yas sürecini “somutlaştırır” çünkü artık kaybolan kişi “gerçekten” kaybedilmiştir. Duygusal olarak bu kayıp, başka bir insanın ölümüne benzer bir şekilde hissedilebilir. Yas, kaybolan kişinin geride bıraktığı yerin, anıların ve duyguların anlamını sorgulayan bir süreçtir. Geride kalan kişi, kaybolan kişiyi özler, ancak aynı zamanda hayatına devam etmek zorunda kalır. Yas sürecinde kabul aşamasına gelmek, çok büyük bir duygusal zorluk yaratabilir.

Sosyal Psikoloji: Toplumsal Algı ve Kayıp

Sosyal psikoloji, bireyin toplum içinde nasıl davrandığını ve toplumsal etkileşimlerin insan psikolojisini nasıl şekillendirdiğini inceler. Gaiplik kararı, toplumsal düzeyde bir değişim yaratır. Kaybolan kişinin ailesi ve arkadaşları, kaybolan kişinin ölümünü bir türlü kabullenmekte zorlanabilirler. Ancak gaiplik kararı, artık bu belirsizliği ortadan kaldırır ve kaybolan kişiyi sosyal bağlamda “yaşamayan” biri olarak tanımlar.

Ayrıca, gaiplik kararı, toplumun kayıp hakkında nasıl davranacağına dair yeni bir çerçeve oluşturur. Aile, kaybolan kişinin sosyal çevresi ve iş çevresi, kaybolan kişi hakkında nasıl bir açıklama yapacaklarını sorgular. Geride kalan kişi, toplumdan empati ve destek beklerken, aynı zamanda kaybolan kişinin mirasını nasıl yaşatacağına dair duygusal bir yük taşır. Sosyal çevre, geride kalan kişinin duygusal olarak yeniden yapılandırılması için önemli bir destek sunar.

Gaiplik Kararının Psikolojik Anlamı

Gaiplik kararı, sadece hukuki bir karar değildir; bu, geride kalan kişi için bir psikolojik dönüm noktasıdır. Bilişsel, duygusal ve sosyal düzeydeki etkiler, kaybolan kişinin sonrasında geride kalan kişilerin zihinsel ve duygusal yapısını derinden değiştirir. Gaiplik kararı, bu kaybı bir tür “gerçek” olarak kabul etmeyi zorlaştıran belirsizliği sona erdirir. Bununla birlikte, kaybolan kişinin ardından gelen yas süreci, duygusal kabullenme ve sosyal değişim, kişiyi farklı bir şekilde dönüştürür.

Okuyucular, kaybolan bir kişi ve gaiplik kararı hakkında düşündüklerinde, bu süreçlerin sadece bir kayıp değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel yeniden yapılandırma aşamaları olduğunun farkına varabilirler. Bir kaybın ardından, hayatın nasıl devam ettiğine ve bu sürecin insan ruhunu nasıl şekillendirdiğine dair kendi içsel deneyimlerinizi sorgulamaya başlayın.

6 Yorum

  1. Doruk Doruk

    Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden çok uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli bir olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine, mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir . Gaiplik başvurusu, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine yapılmaktadır.

    • admin admin

      Doruk! Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazının akışını düzenledi ve daha anlaşılır hale getirdi.

  2. HızlıAyak HızlıAyak

    ( Ölüm karinesinde kişinin ölümüne kesin gözüyle bakılır; sadece cesedi bulunamamıştır. Gaipliğin şartı olan ölüm tehlikesi içinde kaybolmada, tehlike ne kadar büyük olursa olsun, ölüm kesin değildir; yani kişinin ölmüş olması ihtimali yanında, az da olsa yaşıyor olması mümkündür. Gaipliğine karar verildikten sonra kişinin cesedi bulunursa, aile kütüklerine ölümü işlenir . Kişinin hakkında gaiplik kararı verilmesi ölümün hukuki sonuçlarını doğurur.

    • admin admin

      HızlıAyak!

      Yorumlarınız yazının mesajını daha açık hale getirdi.

  3. Göktürk Göktürk

    “Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır ”. Madde hükmü uyarınca kişi, “ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile kanunen ölmüş” sayılmaktadır. Bu güvence, ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda beş yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda onbeş yıl ve herhâlde en çok gaibin yüz yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilir.

    • admin admin

      Göktürk!

      Önerileriniz yazının özgünlüğünü destekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
pubg mobile ucbetkomtulipbet güncelbetkom